Kuzey Fransa’daki araştırmacılar, Bronz Çağı’na ait bir taşı ve üzerindeki gizemli işaretleri benzer antik keşiflere işaret etmesi umuduyla inceliyorlar. İlk bakışta bir Indiana Jones komplosu ya da Tomb Raider oyunu senaryosu gibi gelebilir, ancak bu antik levha gerçek bir “hazine haritası” olabilir.
GERÇEK BİR HAZİNE HARİTASI OLABİLİR
Saint-Bélec levhası olarak bilinen taş, ilk olarak 1900 yılında yerel arkeologlar tarafından Fransa’nın Finistère kentindeki tarih öncesi bir bölgede yapılan kazı sırasında keşfedildi. Ancak levha bir yüzyıldan fazla bir süre boyunca ortadan kayboldu ve 2014 yılına kadar yeniden keşfedilmedi.
Chip’te yer alan habere göre Levha, arkeologların Odet Nehri ve vadisinin özelliklerini temsil ettiğine inandığı çeşitli sıra dışı gravürler içeriyor. Değerlendirmelerine göre işaretler, Odet’in çevresindeki 29 kilometrelik alanla yüzde 80 benzerlik taşıyor. Bu yüzden Saint-Bélec levhası, 2021 yılında Avrupa’nın en eski 3 boyutlu haritası olarak kabul edildi. O zamandan beri arkeologlar diğer Tunç Çağı alanlarını ve anıtlarını bulmak için kartografik işaretleri çözmeye çalışıyorlar.
Western Brittany Üniversitesi profesörü Yvan Pailler yaptığı açıklamada, “Arkeolojik alanları bulmak için haritayı kullanmak harika bir yaklaşım. Biz asla böyle çalışmıyoruz” dedi.
Günümüzde, arkeologlar potansiyel ilgi çekici yerleri bulmak için genellikle gelişmiş radar ekipmanlarına ve hava fotoğraflarına güveniyor. Bunlara ek olarak, özellikle yeni temeller inşa edilirken şehirlerdeki arkeolojik alanların belirlenmesi söz konusu olduğunda, şans da keşiflerde önemli bir rol oynuyor. Ancak Saint-Bélec levhası tamamen farklı bir fırsat sağlıyor. Pailler, “Bu bir hazine haritası” diyor.
Ancak Pailler ve meslektaşları hazine avının henüz başındalar. Belirgin olmasına rağmen ekibin levhada belirlenen bölgenin tamamını araştırması ve ardından sonuçları işaretlerle karşılaştırması gerekecek ve tüm bu süreç 15 yıl sürebilir.
Saint-Bélec levhası ilk keşfedildiğinde arkeologlar bunun önemini tam olarak anlamamışlardı. Ancak 2014 yılında yeniden keşfedildikten sonra değerlendirme yapan uzmanlar, potansiyelini hemen fark etti. Pailler, “Anında anlam kazanan birkaç kazınmış sembol vardı” dedi.
Ekip, kaba tümsekler ve çizgiler arasında, Paris’ten yaklaşık 500 kilometre uzakta, Brittany bölgesinin bir parçası olan Roudouallec’in nehirlerini ve dağlarını görebiliyordu. Aynı zamanda levha mezar höyüklerine, konut alanlarına veya diğer jeolojik birikimlere işaret edebilecek küçük, çukurlu oyuklar da içeriyor. Eğer bu alanların yeri belirlenebilirse, çok sayıda değerli arkeolojik keşfe yol açabilir.
Pailler ve meslektaşları kayanın ilk keşfedildiği yere geri dönerek, geçmişte bir noktada kırılmış olan levhanın diğer parçalarını da buldular. Muhtemelen kırılmış ve mezar duvarı olarak kullanılmış olan bu parçalar, kendi zamanlarındaki Tunç Çağı yerleşimlerindeki yerel güç dinamiklerindeki değişimi gösterebilir.