Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Halk Tv’de sunduğu programda Ankara’da meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin sarf ettiği skandal sözler nedeniyle gözaltına alınan Ayşenur Arslan’ı savundu.
Halk Tv‘deki programında Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin açılış gününde Ankara’da İçişleri Bakanlığı’nın önünde gerçekleştirilen bombalı saldırıya ilişkin skandal ifadeler kullanan Ayşenur Arslan gözaltına alınmıştı. Ayşenur Arslan, Halk TV’deki programında Ankara’daki bombalı saldırıya ilişkin olarak “Belki o kişi üzerine bomba olduğunu bilmiyordu. Gelip hiçbir şey yapamadan ölünmez. Bana sorarsanız her şeye aykırı, durup dururken kendini patlatmış. Ankara’da bir arabayı açıp düz kontakla çalıştırmak yerine neden Kayseri’de birini öldürerek ‘Ben geliyorum heeey. Bombalar sırtımızda tabanca belimizde nedir yani…” ifadelerini kullanmıştı.
HALK TV NE YAPACAĞINI ŞAŞIRDI
Sözlerinden dolayı kamuoyundan yoğun tepkilerin gelmesi sonrasında Halk Tv yönetimi, Arslan’ın programına son verildiğini duyurdu. Gözaltına alınan serbest bırakılmasının ardından ise Halk Tv’nin patronu Cafer Mahiroğlu soluğu Ayşenur Arslan‘ın yanında aldı. Serbest bırakılmasının ardından Çağlayan Adliyesi’nde gazetecilere açıklamalarda bulunan Arslan “Ekran orucum var bir süreliğine, uzunca bir süreliğine” dedi.
TGC ARSLAN’I SAVUNDU
Bazı kesimler ise Ayşenur Arslan’ı savunmaya geçti. Arslan’ın skandal sözleri sonrası Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ayşenur Arslan‘ı savunan bir açıklama yayınladı. TGC, Arslan’ı gözaltına alınmasına karşı yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Gazeteci mesleği gereği her olayı sorgulamakla yükümlüdür. Gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre gazeteci kamuoyunun doğru bilgilendirilme hakkından sorumludur. Gazeteci ifade özgürlüğünün sınırsız olmadığını bilmeli ancak ifade özgürlüğünün sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsadığının bilincinde olmalıdır. Bildirgenin ışığında Ayşenur Arslan’ın terör olayıyla ilgili sorgulaması ve ifade ettiği düşünceleri nedeniyle gözaltına alınması kabul edilemez. Halk TV yönetimi tarafından programının kaldırılması basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne doğrudan müdahaledir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının başlıca yolu olan basın ve yayın özgürlüğü temel insan haklarındandır. Bu hakların demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altında olması esastır. Üyemiz Ayşenur Arslan’ın özgür bırakılmasını talep ediyoruz.”
MERDAN YANARDAĞ’I DA SAVUNMUŞTULAR
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti daha öncede , geçtiğimiz aylarda terör elebaşı Abdullah Öcalan‘a övgüler yağdırmış, teröristbaşının serbest kalması gerektiğini belirten TELE 1 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ‘ın da tutuklanmasına karşı çıkmıştı. Yanardağ için düzenlenen bir panele katılan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, açılış konuşmasında teröristbaşı savunuculuğunu ‘Konuşma, yazma ve haber yapma’ özgürlüğü olarak değerlendirmişti.
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Yanardağı serbest bırakılmasını talep ettiği konuşmada şu şekilde konuşmuştu;
“Basın ve haber alma ilkelerinin iktidar tarafından engellenmesi, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığını gösterir. İfade özgürlüğü demokratik toplumun en temel özgürlüklerinden bir tanesi. Ancak ülkemizde gazeteciler düzenli olarak tehdit ediliyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Ancak gazetecilik suç değildir. Meslektaşlarımızın konuşma, yazma, haber yapma özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Türkiye’deki siyasetçilere gazeteciliğin siyasetçileri memnun etme sanatı olmadığını hatırlatmak istiyoruz.“